NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i)., (f). bir yere çarpmaktan meydana gelen ufak çukur veya çentik, çöküntü, girinti, ufak oyuk; (f). çentmek, çöküntü yapmak, göçmek.
(i). tarak veya vites dişi.
(s)., (i). dişlere veya diş hekimliğine ait ; (dilb). dişsel; (i). (t, d gibi) dişsel ünsuz. dental arch diş kavsi. dental nerve (anat). diş siniri. dental plate takma diş. dental surgery diş cerrahisi.
(s). dişli, tarak şeklinde.
(i). sinarit ballğı, (zool). Dentex vulgaris.
(i). ufak diş.
(s). dişleri olan. denticulated (s). diş1i.
(i). diş macunu veya tozu, dişleri temizlemekte kullanılan herhangibir preparat.
(i)., (mim). dendane, pervaz altındaki dişlerin her biri.
(i). dişi meydana getiren kemikten daha sert madde, diş kemiği, dentin.
(i). diş tabibi, diş hekimi. dentistry (i). diş hekimliği.
(i). diş çıkarma, diş bitmesi; bir insan veya hayvanın bütün dişleri veya bu dişlerin cinsi, sayışı ve tertibi.
(i). takma diş, damak, protez.
Alışveriş Sepetiniz