NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(f)., (i). lanet etmek, takbih etmek; sövmek, Iânet okumak, beddua etmek; (i). Iânet. Damn!, Damn itl, Damn himl Allah belâsını versin. I damning evidence mahkum edici delil. damn with faint praise istemeyerek ve zorla birisini methetmek. damyankee (i)., (aşağ)., (A.B.D). Güney eyaletlerinde Kuzey eyaletlerinden bir kimse. He doesn't give a damn. Ona vız gelir. Aldırmaz. iplemez. I'll be damnedl Hay kör şeytanl Olur şey değill damnable (s). melun, Iânetli.
(i). Iânet, mahkumiyet, belâ; cehennem mahkumiyeti. Damnationl Lânet olsun.
(s). takbih veya lanet if ade eden veya onlara sebebiyet veren.
(s). melun; mahkum; Allahın belâsı. Damned if I know. Bilmem, Biliyorsam kahrolayım damnedest (s)., (i)., (k).dili en lânetli; çok şaşırtıcı; (i). en iyisi, en gayretlisi. He did his damnedest to please them. Onları memnun etmek için elinden geleni yaptı.
Alışveriş Sepetiniz