NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

cut ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: cut
Bulunan Sonuç: 26

cut

(s). kesilmiş, kesik, biçilmiş; tenzilâtlı; doğranmış, kıyılmış; yontulmuş; sulandırılmış: hadım edilmiş. cut and dried evvelden hazırlanmış, hazır; sıkıcı, tatsız. cut glass billur, kristal. cut-price s tenzilatlı, indirimli (fiyat). cut-rate (s). indirilmiş (fiyat).

cut

(i). kesme, kesiş; biçki; biçim, şekil; oyulmuş geçit; dilim, parça; (matb). klişe; hisse, pay; (A.B.D)., argo bir soygun veya ganimetten bir kimseye düşen pay; inciten söz veya tavır; fiyat, tahsisat veya maaştan indirim, kesinti. cut of beef sığır etinden belirli bir kısım (biftek, kotlet, kontrfile). cuts of meat et kesimleri. a cut above bir derece daha iyi. short cut kestirme yol.

cut

(f). (cut, -ting) kesmek, dilimlemek; biçmek; yontmak; kamçılamak; katetmek; (filmi) kesmek; (konuşma, kitap) kısaltmak; incitmek; görmezlikten gelmek; (k).dili derse gitmemek, informal asmak; fiyatını indirmek; durdurmak (sinema, fotoğraf makinası, motor); spor (topa) fırıldatıp vurmak; sulandırmak (içki); sapmak; iskambil kesmek; hadım etmek. cut across her konuya dokunmak; üstün olmak; kestirme yoldan gitmek.cut adrift serbest bırakmak. cut and run bırakıp kaçmak, informal sıvışmak. cut a tooth diş çıkarmak (çocuk). cut back azaltmak; kesip kısaltmak; geri dönmek. cut both ways hem iyi hem kötü etkileri olmak. cut corners ucuz veya kestirme yoldan halletmek. cut down öIdürmek; (ağaç) kesmek; azaltmak; kısaltıp yeniden dikmek (elbise). cut into azaltmak. cut loose baskıdan kurtulmak; informal sulanmak. cut no ice önemli olmamak. cut one's coat according to one's cloth ayağını yorganına göre uzatmak. cut one-s teeth on ile başlamak. cut short kısa kesmek. cut the ground from under etkisini yok etmek. cut to the bone asgari dereceye indirmek. cut in lafını kesmek, sözün arasına girmek; iskambil birinin yerini almak; danseden bir çifte gidip erkekten damını almak; trafikte birden arabaların arasına girmek. Cut it out. (k).dili Yapma. Bırak. cut off kesmek; yolunu kesmek; mahrum etmek. cut out kesip çıkarmak; bırakmak; sürüden ayırmak; (metinden) çıkarmak; uygun olmak ; yerini almak; trafikte sıradan çıkıp sollamak. cut up parça parça kesmek, doğramak; çok etkilemek; (k).dili yaramazlık etmek.

cutaneous

(s)., biyol deriye ait, cilde ait, cildi.

cutaway

(i). caketatay, bonjur.

cute

(s)., (k).dili cana yakın, şirin, sevimli; cilveli; (leh). zeki; kurnaz.

cutie

(i)., (k).dili cici kız.

cutiele

(i)., (anat). tırnakların etrafını çevreleyen ölü deri; (bot). kutikul; epiderma, üst deri.

cutin

(i)., (bot). kütin.

cutis

(i)., (biyol). cildin ikinci tabakası, derma, altderi.

cutlass

(i). bahriye kılıcı.

cutler

(i). bıçakçı. cutlery (i). çatal bıçak takımı.

cutlet

(i). pirzola, kotlet, külbastı.

cutoff

(i). kestirme yol; (bir imtiyazın) sona erme tarihi. cutoff point sona erme noktası.

cutout

(i). kesilerek şekil verilmiş şey; siluet; (elek). cereyanı kesen cihaz.

cutpurse

(i)., eski yankesici.

cutter

(i). kesici; (den). kotra; (den). beş çifte filika; hafif tek atlı kızak. revenue cutter gümrük gözetme botu.

cutthroat

(s)., (i). amansız; (i). katil, katil tipli adam.

cuttime

(müz). iki vuruşlu ölçü.

cutting

(i)., (s). kesme, kesiş; (sin). kesim; (bahç). aşı kalemi; (s). keskin; acı, içe işleyen (rüzgâr, söz); dondurucu; inciten. cutting angle (mak). kesme açısı.

cuttlebone

(i). mürekkep balığının cilacılıkta kullanılan iç kabuğu.

cuttlefish

(i). mürekkepbalığı, (zool). Sepia officinalis.

cutup

(i)., (k).dili maskara kimse.

cutwater

(i)., (den). talimar kayak tığı.

cutwork

(i). fisto.

cutworm

(i). danaburnuna benzeyen ve otsu bitkileri yiyen bir kurt.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL