NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i)., (f). çatlak, yarık; çatırtı, şaklama; hızlı darbe; aralık; (k.dili). birinci sınıf; (k.dili). kesin cevap; (k.dili). deneme; (argo). hırsız; (f). çatlamak, yarılmak, kırılmak; çatlatmak, yarmak, kırmak; zorlamak, açmak (kasa); çatallaşmak (ses); (petrol) ayırmak, kraking yapmak. crack a joke şaka yapmak, takılmak. crack a smile gülümsemek. crack down (on) (ABD)., (k.dili). sıkı tedbirler almak, baskı yapmak. crack the whip kamçıyı şaklatmak. crack up sinir krizi geçirmek; (arabayı) kazada paramparça etmek; kaza geçirmek; güImektenkatılmak ; (ing). övmek. a hard nut to crack başarılması zor bir iş; tesir edilemeyen kimse , (fig). çetin ceviz. not to crack a book argo kitabın kapağını açmamak, ders çalışmamak. the crack of doom kıyamet günü. cracked (s). çatlak; (k.dili). kaçık, delice.
(s). saçma, acayip; kaçık.
(i).,( ABD)., (k.dili). sıkı tedbir.
(i). kraker, bir çeşit bisküvi; (ABD). barut; kıran şey veya kimse, kıracak alet; Amerika'nın güneydoğu eyaletlerinde bulunan fakir beyaz çiftçi. cracker-barrel (s). samimi, köylümsü, babayani. Cracker Jack (tic). mark üstü karamelalı patlatılmış mısır. crackerjack (s)., (i)., (argo). mükemmel, kabiliyetli (kimse) soda. cracker tuzlu bisküvi.
(i)., (kim). kraking.
(f)., (i). çatırdamak; hışırdatmak; sırlamak; (i). çatırtı, çıtırtı; hışırtı; (çini) çatlak ve çizgili sır.
(i). çatırdama; (çoğ). jambon rostosunun gevrek ve kızarmış kısmı.
(s)., (i)., (argo). acayip, deli, akılsız; (i). ayrıksı kimse.
(i). kaza; sinir krizi.
Alışveriş Sepetiniz