NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i). avlu, iç bahçe, saha, meydan; hükümdar sarayı, saray, kralın maiyeti; (huk). mahkeme; dalkavukluk; kur. court fool saray soytarısı. Court of Appeals (huk). istinaf mahkemesi; yargıtay. Court of Common Pleas (huk). medeni hukuk mahkemesi. court of first instance asliye mahkemesi. court plaster ecza band. plaster Iaw court mahkeme. zettle out of court mahkemeye başvurmadan uzlaşmak. pay court to -e kur yapmak.
(f). davet etmek, aramak; kur yapmak, ile flört etmek; dalkavukluk etmek; fırsat vermek, yol açmak. court danger tehlike peşinde koşmak.
(i)., (çoğ courts -martial). (f). askeri mahkeme; (f). askeri mahkemede yargılamak.
(s). nazik, kibar, ince, hürmetkâr, saygılı. courteously (z). nazikâne.
(i). zenginlerle düşüp kalkan fahişe; fahişe, kahpe.
(i). nezaket, kibarlık; saygı, hürmet; iltifat, teveccüh, Iütuf; umumun rızası. courtesy title resmi olmayan ünvan. by courtesy of sayesinde, müsaadesi ile.
(i). adliye sarayı, mahkeme binası; ilçe hükümet binası.
(i). saray mensubu, padişahın nedimi.
(s). sarayla ilgili; zarif, nazik, azametli.
(i). mahkeme salonu.
(i). kur yapma.
(i). avlu, iç bahçe.
Alışveriş Sepetiniz