NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i)., (f). tarak; ibik, tepe, sorguç; ibik gibi şey; petek; dalganın yüksek kısmı; (f). taramak, taranmak; (dalga) tümselip kırılmak comb out taramak, ayırmak.
(i)., (f). dövüş, mücadele, çarpışma, savaş; (f). dövüşmek, savaşmak, çarpışmak, mücadele etmek. combat fatigue harp tesiriyle meydana gelen psikonorotik bozukluk. close combat göğüs göğüse çarpıma single combat düello.
savaşçı, kavgacı (kimse).
(s). kavgacı, hırçın.
(bak). coomb.
i tarak, yün, keten vb'ni tarayan kimse; uzun ve tümsekli dalga
(i). karıştırma, birleştirme; bileşim, terkip; bağdaşma, uyuşma, kaynaşma; birlik; kilidin şifre rakam veya harfleri; şifreli kilit; külot ve kombinezonu tekparça olan kadın iç çamaşırı; dans orkestrası combination lock şifreli kilit.
(i). uzlaşma, birlik; A.B.D., (k).dili siyasi ve ticari çıkar sağlamak için bir araya gelen grup; biçerdöğer makinası.
(f). birleştirmek, karıştırmak, bir araya getirmek; toplamak; birleşmek, bir araya gelmek.
(i)., çoğ. tarantı.
(i)., (k).dili dans orkestrası.
(s)., (i). yanabilir, tutuşabilir; parlamaya hazır; (i). kolay tutuşan şey.
(i). yanma, tutuşma; (kim). ısı ve ışık veren oksitlenme. combustion chamber yanma hücresi, yanma haznesi. combustion furnace yanma fırını, yakım ocağı. combustion gases yakım gazları. combustion motor yakımlı motor. combustion period yanma süresi, yakım devresi. combustion türbine iç yakımlı türbin. incomplete combustion eksik yanma. internal-combustion engine iç yakımlı makina, motor.
Alışveriş Sepetiniz