NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

color ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: color
Bulunan Sonuç: 17

color

(f). boyamak, renk vermek; olduğundan başka göstermek, gerçeği tahrif etmek; renk katmak, hava vermek; renklenmek; renk değiştirmek yüzu kızarmak.

color guard

(ask). alay sancağından sorumlu olan nöbetçi.

color, ing colour

(i). renk,boya;canIılık; yüz kızarması; belirgin özellik; düzme görünüş, maske; (çog). bayrak, sancak. color photography renkli fotoğrafçılık. color sergeant tabur veya alay sancağını taşıyan çavuş. color wash renkli badana. bright color parlak renk, açık renk. change color sararmak, rengi atmak; yüzü kızarmak .complementary color eşit miktarda birbirine katılınca beyaz veya gri renk meydana getiren iki renk (msl. portakal rengi ile mavi) fast color solmaz renk, sabit renk. Iend color to (bahis veya fikre) gerçek izlenimi vermek. haul down the colors bayrak indirmek. Iocal color özellikle edebiyat ve sanatta belirtilen yöresel özellikler. off color istenilen renkten biraz farklı; kaba, müstehcen, münasebetsiz (hikâye, şaka). primary collors ana renkler. show one's color asıl karakterini açığa vurmak. true colors içyüz. under color of bahanesiyle, kisvesi altında. under false colors sahte bir hüviyetle. water color suluboya. with flying colors parlak başarı ile. with the colors askerlikte.

color-blind

(s). renk körü. color blindness renkkörlüğü, akromatopsi, Dalton hastalığı.

coloration

(i). bir bitki veya hayvanda görülen renk düzenlemesi; renklendirme.

coloratura

(i)., (müz). koloratür parçaları içine alan ses müziği. coloratura soprano koloratür soprano.

colorcast

(i)., (f). renkli televizyon yaymı; (f). renkli televizyon yayım yapmak.

colored

(s). renkli; beyaz ırk dışındaki bir ırka, özellikle zenci ırkına mensup; tesir altında kalmış, etkilenmiş, tarafsız olmayan; aldatıcı, göz boyayıcı.

colored

(i). melez Güney Afrikalı.

colorfast

(s). solmaz .

colorful

(s). renkli, canlı.

colorifie

(s). renk veren, renk meydana ,getiren; renk ile ilgili.

colorimeter

(i). kolorimetre, renk ölçer.

coloring

(i). renk; boya; boyama, boyayış tarzı; görünüş; sahte görünüş.

colorist

(i). renkleri ustalıkla kullanan sanatçı.

colorless

(s). renksiz, soluk; solgun, donuk, anlamsız; tarafsız, yansız.

colorline

beyaz ve diğer ırklar arasındaki toplumsal ayrılıklar.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL