NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i)., (f). madeni para, sikke; para; (mim). köşe, açı; köşe taşı; (f). madeni para bastırmak, basmak; icat etmek, bulmak; para kazanmak; (ing)., (k).(dili). kalp para basmak. coin money kısa zamanda servet yapmak. coin a phrase bir söz icat etmek. false coin kalp para; sahte şey. pay one in his own coin misli ile mukabele etmek, aynı şekilde karşılık vermek.
(i). para basma; meskukât; tedavüldeki para, geçerli para; bir memleketin para sistemi; icat, imal edilmiş herhangi bir şey, yeni kelime. Ioose coinage bozukluk, bozuk para, ufaklık.
(f)., with ile rastlaşmak, aynı zamanda meydana gelmek, tesadüf etmek; uymak, bir olmak. coin'cident (s). birbirine rast gelen, mütesadif; mutabık, birbirine uyan. coin'cidence (i). tesadüf, rastlantı. coinciden'tal (s). rastlantı eseri olan, tesadüfi. coinciden'tally (z). tesadüfen, şans eseri olarak.
(i). para basan kimse; (ing). kalpazan; yeni kelime ve deyimler icat eden kimse.
(i). müşterek miras, miras ortaklığı. coinheritor (i). miras ortağı.
(s). aynı dakikada vaki olan.
(i). ortak sigorta poliçesi.
(f). ortak sigorta yapmak.
Alışveriş Sepetiniz