NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i)., (f). çene; (f). jimnastikte çeneyi çubuğun hizasına getirmek; (k.dili). konuşmak; (k.dili). çene hizasına kaldırmak, boynunun arasına sıkıştırmak (keman).
(i). Çin. People's Republic of China çin Halk Cumhuriyeti. Republic of China Tayvan. China aster pat çiçeği, meydan güzeli. Chinaman (i)., (asağ). Çinli.
(i). porselen, seramik, çini. chinaware (i). porselen, çanak çömlek. china closet tabak dolabı.
(i). tespihağacı.
(i). Çin dışındaki büyük şehirlerde Çinlilerin oturduğu semt.
(i). tahtakurusu.
(i). sincaba benzer bir Güney Amerika hayvanı; bu hayvanın çok değerli olan kürkü, çinçilla; kalın ve tüylü paltoluk kumaş.
(i). boğmaca.
(i). omurga kemiği, belkemiği; sırttan çıkarılan et.
(i)., (s). Çince; Çin'de konuşulan dillerden herhangi biri; Çinli; (s). Çine, Çinlilere veya Çince'ye ait. Chinese calendar. (bak). calendar. Chinese lantern (plant) şeytan feneri, (bot). Physalis alkekengi. Chinese puzzle çinlilerin yaptığı karışık bir bulmaca; çözülmesi zor problem. Chinese Wall Çin seddi.
(i).,( A.B.D.)., (argo)., (asağ). Çinli.
(i)., (f). yarık, çatlak; (argo). temiz para, nakit para; madeni ses; (f). yarıkları doldurmak; şangırdamak, şangırdatmak.
(i). Amerika'da esen sıcak, kuru bir rüzgâr.
(i). basma, perdelik kreton.
(s).,( ABD)., (k.dili). adi, iyi olmayan.
Alışveriş Sepetiniz