NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(f). durdurmak, birden durdurmak; engel olmak; kontrol altına almak; kontrol etmek, teftiş etmek; kontrol işareti koymak; kare deseni ile kaplamak; emanet odasına teslim etmek; satranç şah çekmek, şah demek; (boya tahta) çatlamak. check in otel veya uçak defterine kaydolmak. check up on soruşturmak, arastırmak. check out otelden hesabını görüp ayrılmak; (ABD)., (k.dili). öImek; soruşturmak, doğru olup olmadığını araştırmak; doğru olduğu açığa çıkmak; (mağazada) seçtiklerini kasada hesap ettirmek; işleyişini kontrol etmek.
(i). engel, mania, fren; geciktirme; kontrol, teftiş; kontrol işareti; ABD fiş, vestiyer fişi; (lokantada) hesap; (kumaşta) ekose deseni; dama; satranç şah; tahtada hafif çatlak deseni. in check kontrol altında.
(i). çek traveler's check seyahat çeki. checkbook (i). çek defteri. checking account çek hesabı.
(i)., (f). dama; kare, ekose deseni; kasiyer; müfettiş, kontrolcu; (f). damalı yapmak, ekose deseni ile kaplamak; değişiklik ve zorluklarla doldurmak.
(i). keklik üzümu, (bot). Gaultheria.
(i). dama tahtası.
(s). kareli, ekose; değişik olaylarla dolu.
(i). dama oyunu. check list kontrol listesi.
(i)., (f)., (satranç). mat; tam yenilgi; (f). (satranç). mat etmek; hünerle yenmek.
(i). işveren tarafından işçilerin aylıklanndan sendika üye aidatı kesip sendikaya gönderme usulü.
(i). işleyiş kontrolu; mağazada kasaya ödeme işlemi. checkout time aynlmayı gerektiren saat. check point trafik kontrol yeri.
(i). ucu eyere bağlanan dizgin.
(i). vestiyer; emanet odası. checks and balances hükümetin yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılmaları ve karşılıklı olarak birbirlerini denetleyip sınırlandırmaları.
(i). tıbbi muayene. check valve emniyet valfı.
Alışveriş Sepetiniz