NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i)., (f). çatlak, yarık (özellikle ciltte); (f). cildi çatlatmak, kızartmak, sertleştirmek (soğuk); toprağı, tahta vb'ni yarmak, çatlatmak; çatlamak, yarılmak, kızarmak.
(i)., (k.dili). adam, çocuk, delikanlı.
(i)., (gen)., (çoğ). çene, çene boşluğu.
(i). gür çalılık.
(i). içinde halk masalları, destanlar vb yazılı olan küçük kitap veya broşür.
(i). kın ağızlığı veya dip çamurluğu (kılıç).
(i). özel ibadet yeri; kilisenin özel törenlere ayrılmış bölümü; küçük kilise, mabet; bir okul, saray vb,nin ibadete ayrılmış odası; böyle bir kilisede yapılan ayin; kilise koro veya orkestrası; eski matbaa, basımevi; bir basımevine bağlı olarak çalışan bütün matbaacılar.
(i)., (f). bir genç kıza veya gençler grubuna refakat eden kimse, şaperon; (f). himaye gayesiyle beraber gitmek, refakat etmek.
(s). kederli, süngüsü düşük.
(i)., (mim). baslık.
(i). (saray, okul, ordu vb'nde) papaz veya vaiz. chaplaincy chaplainship vaizlik.
(i). başa takılan çelenk; bir dizi boncuk; tespihin üçte biri kadar olan küçük tespih.
(i)., (çoğ -men)., (ing). seyyar satıcı; eski tacir.
(i)., (çoğ)., ABD dayanıklı deriden yapılmış kovboy pantolonu veya tulumu.
(i)., (f). bahis, bolüm, fasıl, bab, kısım; ruhani meclis toplantısı; (f). bölümlere ayırmak, bahisler halinde düzenlemek. chapter and verse tam ve kesin bilgi. chapter head bölüm başlığlnın altına yazılan birkaç söz. chapter house papazlar meclisi binası.
Alışveriş Sepetiniz