NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(f). (cast) atmak, fırlatmak, savurmak; cevirmek, atfetmek (bakış vb); olta atmak, ağ sermek; yere yıkmak (güreşte); ayrılmak, kaybetmek; dökmek (meyva, saç, kıl); erken yavrulamak; bir kenara atmak; küreklemek; (oy) vermek; rol taksimi yapmak; döküm dökmek; toplamak; hesap yapmak; tasarlamak; göz onüne almak; bükmek, kıvırmak; çarpıtmak; döküm kalıbı içinde şekil almak; kehanette bulunmak; kokuyu aramak (köpek); (den). gemiyi rüzgarı arkasına alacak şekilde çevirmek. cast a horoscope yıldız falına bakmak. cast a shadow gölge yapmak. cast a spell upon büyü yapmak. cast a vote rey vermek. cast about düşünmek, tasarlamak. cast anchor demir atmak. cast away çöpe atmak; ıssız adada bırakmak. cast down devirmek; canını sıkmak. cast off reddetmek;(den) alarga etmek. cast up kusmak; sayıları toplamak; karaya vurmak. cast iron dökme demir, pik, font. cast-iron (s). pikten yapılmış; çok sert, mukavim, dayanıklı.
(i). atma, fırlatma; atılan şey; (kırık kemiğe) alçı; zar atma; zarda gelen sayı; artık sey; mesafe; balık ağı atma; (bir tiyatro oyunu veya filimde) rol alan kimseler, oynayanlar, oyuncular, eşhas; avcılıkta köpeklerin koku peşinden etrafa dağılmaları; şans, talih; tertip; dökmecilik, dökümcülük; döküm; kalıp, maket; dış görünüş; çeşit, tip, cins; temayül, eğilim; şaşılık; eğrilik, çarpıklık; açık renk, renk tonu; az bir miktar. cast of mind düşunüş şekli.
(s).,(i). eskiyip bir yana atılmış; (i). kullanılmayan veya istenilmeyen şey veya kimse;(matb). basılacak bir kitabın büyüklük hesabı.
(i). Yunanistan'daki Parnas dağında bulunan ilham çeşmesi. Castalian (s) bu ceşmeyle ilgili, ilham verici.
(i). kastanyet, ispanyol çalparası.
(s).,(i). serseri; akıntıyla sürüklenen; değersiz diye atılmış;(i). kazazede (denizde); reddedilmiş kimse veya şey.
(i). kast; bireyliği kalıtım, servet, din vb'ne dayanan herhangi bir toplumsal sınıf; bu gibi sınıflaşmaların sistem veya ilkeleri; kademe.
(i). kale kumandanı veya muhafızı.
(s). kale tipinde inşa edilmiş, mazgallı ve kuleli olarak yapılmış; çok kulesi olan castella'tion (i). mazgallı barbata.
(i). atan kimse veya şey; dökümcü; eşyaların hareketini kolaylaştıran küçük tekerlek; sofrada kullanılan yağ, sirke veya limon şişesi. caster sugar (ing). pudra şekeri.
(f). paylamak, kakımak, azarlamak; kınamak. castiga'tion (i). paylama, azarlama. castigator (i). paylayıcı kimse.
(i). Kastilya. castile soap zeytinyağı ve sodadan yapılmış bir çeşit sabun.
(i).,(s). ispanya'da en geçerli olan şive, standart ispanyolca; Kastilya'da oturan kimse; (s). Kastilya halkı, şivesi veya kültürüne ait.
(i). döküm, kalıba dökme; atma, atış; toplama, hesap etme; rol taksimi; astar sıva. casting box dökum kalıbı. casting net serpme ağ. casting vote başkanın oyu.
(i). kale. şato, hisar; (satranç). kale. castle in the air, castle in Spain hülya, hayal.
(f). kaleye koymak veya kapatmak; (satranç). küçük veya büyük rok yapmak.
(bak). caster.
(i). kunduzun guddelerinden çIkarılan keskin kokulu, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan bir madde; kunduz kürkünden yapılmıs şapka; (nad). kunduz.
ikizler burcundaki Kastor ve Polluks adlı yıldızlar.
keneotu tohumu.
hintyagı. castor-oil plant keneotu,(bot). Ricinus communis.
(f). hadım etmek, iğdiş etmek, burmak. castra'tion (i). hadım etme.
Alışveriş Sepetiniz