NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

call ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: call
Bulunan Sonuç: 13

call

(i). bağırma, çağırma, bağırış, haykırma; ötüş ötme (kuş); boru (avcılıkta); boru sesi; kısa ziyaret, kapıdan uğrama; celp, davet, çağrı; lüzum ihtiyaç; hak iddia etme, talep etme; yoklama. call girl fahişe.calling card kartvizit. call letters radyo istasyonlarını belirten harfler. call number kütüphanelerde kitapları sınıflandıran numara. close call dar kurtulma. direct call ara santralsız konuşma. local call şehir içi konuşma. long distance call şehirlerarası konuşma, milletler arası konuşma. on call hazır. person to person call ihbarlı konuşma, davetli konuşma. reversed-charges call ödemeli konuşma. station to station call normal konuşma, santral aracılığıyla konuşma. toll call ücrete tabi konuşma. trunk call şube hattı vasıtasıyla konuşma. within call seslenildiği zaman duyulabilecek uzaklıkta. put a call through telefon etmek.There is a call for you.Sizi telefondan arıyorlar.

call

f bağırmak, seslenmek, çağırmak; davet etmek, ilân etmek; bağırarak ilgi çekmek; çağrıda bulunmak, haber vermek (kongre, toplantı); telefon etmek; isimlendirmek, hitap etmek;... olarak kabul etmek; haykırmak; ilgi çekmek için yüksek sesle konuşmak; uğramak; telefonla aramak; iskambil istemek.call at uğramak. call attention to dikkatini çekmek. call back geri çağırmak; arayan kimseye telefon etmek. call down niyaz etmek; (k).dili azarlamak. call for istemek; gerekli olmak. call forth ortaya çıkmasına sebep olmak. call in toplamak (para, borç). call into question yalancı çıkarmak. call off çevirmek; yüksek sesle okumak; iptal etmek. call out yüksek sesle konuşmak; işbaşına çağırmak; greve çağırmak. call to mind hatırlamak, hatırlatmak. call to order münazara kurallarını uygulatmak. call up hatırlamak; askeri vazifeye çağırmak; telefon etmek.

calla

(i). kallâ zambağı, (bot). Zantedeschia aethiopica.

callboard

(i). ilân tahtası.

callboy

(i). otel uşağı.

caller

(i). misafir; çağıran kimse; oyunu idare eden kimse.

calligraphist

(i). hattat.

calligraphy

(i). el yazısı, hüsnühat, hattatlık.

calliope

(i). çoğunlukla sirklerde kullanllan ve buhar ile çalınan org. c

callosity

(i). nasır tutma, nasırlı bir halde olma; nasır; hissizlik.

callous

(s)., (f). katı, hissiz; nasırlı, nasır tutmuş; (f) nasırlanmak. callously (z). umursamayarak, aldırış etmeden, hissizce. callousness (i). hissizlik, aldırış etmeyiş.

callow

(s)., (i). toy, tecrübesiz; tüyleri bitmemiş (kuş); basık; (i) basık arazi. callowness (i). toyluk, tecrübesizlik.

callus

(i). (çoğ. -luses) (f). nasır; kırık kemiğin etrafında hasıl olup kaynamasına yardım eden madde; (bot). yaraları onaran doku; (f). nasırlaşmak.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL