cab ne demek Türkçe anlamı

(i). taksi; tek atlı binek arabası; lokomotif veya kamyon sürücüsünün oturduğu üstü kapalı kısım.

(i)., (f). fitne, komplo, entrika; gizlice çalışan küçük bir grup entrikacı; (f). böyle bir grup kurmak; komplo hazırlamak.

(i). özellikle Musevilerce Kitabı Mukkades'in bâtıni tefsiri; bâtıni bilgi, sır. cabalism (i). Kitabı Mukaddes'in Musevilerce bâtıni tefsiri. cabalist (i). bu çeşit tefsir yapan kimse.

(i). ispanyol efendisi;ABD süvari, atlı; kavalye.

(i). kabine.

(i). kabare, gece kulübü;show programı.

(i). Iahana. drum-head cabbage top lahana, (bot). Brassica oleracea.

(i)., (f)., (ing). çalınmış bir şey,özellikle terzilerin kumaşlardan çaldıkları parça; (f). çalmak, aşırmak, yürütmek.

(i)., (k).dili sürücü, şöför.

(i). iskoçya'da oynanan bir oyunda fırlatmak için kullanılan değnek.

(i)., (f). kulübe; kamara, kabin;(f). kabin veya kamarada yaşamak; küçük bir yere kapamak, tahdit etmek. cabin boy kamarot. cabin class ikinci sınıf.

(i)., (s). camlı ve raflı olan dolap; kabine, bakanlar kurulu; küçük özel oda;(s). dolap ile ilgili; gizli. cabinetmaker (i). ince iş yapan marangoz. cabinetwork (i). ince marangozluk.

(i). kablo; (den). gomene, palamar, telgraf. cable car teleferik; kablo ile çekilen araba.

(f). kablo ile raptetmek bağlamak;kablo döşemek sualtı kablosu ile telgraf çekmek. cablegram (i). sualtı kablosu ile çekilen telgraf.

(i).,(den). hafif gomene, ince gomene, palamar.

(i). (çog cabmen) arabacı.

(i). şiş kebabı.

(i)., (k).dili takım. the whole caboodle güruh; hepsi.

(i)., ABD yük katarında tren memurlarının kullandığı en sona takılı vagon; (ing).gemi mutfağı.

(i). tek atlı ve körüklü hafif araba, kabriole; üstü açılabilen iki kapılı otomobil.