NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

but ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: but
Bulunan Sonuç: 36

but

(edat), (bağlaç), z. -den gayri, -den hariç; (bağlaç) fakat, ama, lakin, ancak, halbuki, ki; z. sadece, yalnız. No if s or buts! itiraz yok! all but -den gayri az kalsın. but for saye sinde, olmasaydı. but what ki, gene de,rağmen. There was never a new plan but what someone objected to it Yeni hiç bir plan yoktur ki birisi itiraz etmesin.

butane

i. bütan, bütan gazı.

butch

i. asker tıraşı, alabrus; (argo) sevici.

butcher

i., f. kasap, celep; katil, cani; A.B.D. trenlerde şeker ve sandviç satışı yapan adam, büfeci; f. kasaplık hayvan kesmek; zalimce öldürmek, boğazlamak; berbat etmek, rezil etmek.

butcher's-broom

i. çoban püskülü, yabani mersin, tavşan memesi, ölmez dikeni, bot. Ruscus aculeatus.

butcherbird

i. avını dikenlerin üzerinde parçalayarak öldüren birkaç çeşit kuş. greater butcherbird büyük çekirge kuşu. redheaded butcherbird kızıl başlı çekirge kuşu, zool. Lanius senator.

butchery

i. mezbaha, salhane; kasaplık mesleği; katliam.

butler

i. bir evin baş erkek hizmetkârı; kethuda, baş uşak.

butt

i. herhangi bir şeyin enli ucu veya sapı; dipçik; izmarit; (argo), (slang) popo, kıç.

butt

i., f. alay konusu olan kimse; nişan talimi yapılan yerin arkasındaki duvar veya toprak yığını; f. bitişik olmak; bitişmek; iki şeyin enli uçlarını birbiriyle birleştirmek.

butt

f., i. tos vurmak, boynuz atmak; kafa atmak; araya girmek, karışmak, burnunu sokmak; i. tos, kafa.

butt

i. fıçı (şarap, bira), damacana; bir oylum ölçü birimi, 477 litre.

butte

i. bir düzlüğün üzerinde yükselen tek bir tepe veya dağ.

butter

i., f. tereyağı, margarin; ekmeğe sürülen diğer yumuşak maddeler; f. tereyağı ilâve etmek veya sürmek; k.dili yağlamak, yağ çekmek. butter up (argo) yağcılık etmek. know which side one's bread is buttered on menfaatinin nerede olduğunu bilmek.

butter-and-eggs

i. nevruz otu, bot. Linaria vulgaris; bir nevi nergis çiçeği.

butterball

i. bir cins ördek; k.dili Sişko kimse, tombul kimse, yağ tulumu.

buttercup

i. düğün çiçeği, bot. Ranunculus; altıntabak altın çiçeği, bot. ranunculus acris: kâğıthane çiçeği.

butterfat

(i). süt kaymağı; kaymak nispeti.

butterfingers

(i). sakar kimse.

butterfly

(i). kelebek: kelebek gibi bir yerden bir yere gayesi oimaksızın dolaşan kimse, havai yaradılışlı kimse. butterflyorchid beyaz zeravent. butterfly tableaçılır kapanır kanatlı masa. butterfly valve kelebekli valf. social butterfly eğlence düşkünü kimse.

buttermilk

(i). tereyağı yapıldıktan sonra yayıkta kalan içecek, yayık ayranı;ayran.

butternut

(i). Amerika'da bulunan bir nevi ceviz ağacı; bu ağacın cevizi; buağacın kabuğundan yapılan sarımtırak kahve-rengi boya.

butterscotch

(i). biraz yakılmış şeker ve tereyağı ile yapılan bir nevi karamela.

butterwort

(i). böcek kapan bir bitki, (bot). Pinguicula.

buttery

(s). tereyağı gibi; tereyağlı;(k).dili fazla yağ çeken, dalkavukluk yapan.

buttery

(i). kiler.

buttock

(i)., (gen). (çoğ). but, kalça, kıç,(colloq) popo, kaba et; (den). geminin kıçı.

button

(i), (f). düğme; tomurcuk, filiz,sürgün; küçük mantar; elektrik düğmesi; ar-go Kızılderililerin uyuşturucu madde niyetine çiğnedikleri dikensiz bir nevi kaktüsün ku-rutulmuş tepe kısmı; (f) düğmelemek, iliklemek;düğme dikmek veya koymak, buttonwood (i). çınar ağacı. on the button tam. buttony (s). çok düğmeli.

buttonhole

(i)., (f). ilik, düğme iliği;(f). ilik açmak; yakasına yapışmak. button-holer (i). ilik açan alet veya kimse.

buttonhook

(i). düğme kancası,ayakkabı ve eldiven düğmelerini iliklemede kullanılan kanca.

buttons

(i)., (ing)., (k).dili garson.

buttress

(i)., (f). payanda, ayak: destek:(f). ayak veya payanda koymak; desteklemek.

butyl

(i)., (kim). butil.

butyraceous

(s). tereyağımsı,tereyağına benzer, tereyağlı.

butyric

(s)., (kim). butirik aside aitveya bu asitten çıkarılmış.

butyrometer

(i). sütölçer; sütteki tereyağı oranını ölçen alet.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL