NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. kaş: alın: çehre, yüz: yamaç, sarp bir yerin kenarı.
f. sert bakış veya sözlerle gözünü korkutmak, yıldırmak.
i., s., f. kahve rengi; s. kahverengi, kahve renkli, esmer derili; güneşten yanmış; Malezya ırkına mensup; f. karartmak, kararmak; esmerletmek, esmerleşmek; kızartmak. brown bread siyah ekmek. brown paper kahverengi veya diğer koyu renk bir ambalaj kâğıdı. brown study derin ve ciddi düşünceler, sıkıntı sonucu olan dalgınlık. brown sugar rafine edilmemiş veya kısmen rafine edilmiş şeker, esmer şeker. do it up brown k.dili etraflıca yapmak, başarmak. be browned off ing., k.dili bıkmak, usanmak.
i. halk masallarında gizlice ev iş1erine yardımcı olan iyi huylu bir peri; A.B.D. fındıklı ve çikolatalı bir çeşit kek. Brownie 7-9 yaş1arı arasında kız izci; bir çeşit ucuz fotoğraf makinası.
i. kısmi karartma, voltaj duşüklüğü
i. kahverengi kumtaşı: bu taştan yapılmış ev.
f., i. (otlamak, yemek sığır, koyun v.b.); (kitabı) gözden geçirmek; i. fidanların ve ağaçların taze sürgünleri veya dalları.
Alışveriş Sepetiniz