NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

break ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: break
Bulunan Sonuç: 12

break

f kırmak, parçalamak; ihlâl etmek, riayet etmemek, uymamak (kanuna); bir yerini kırmak, yaralamak; bozmak, araya girmek; sona erdirmek, bitirmek; nüfuz etmek, içine girmek; iflâs ettirmek; bozdurmak (para); kaçmak, firar etmek; elek. devreyi bozmak, devreyi kapatmak; parçalanmak, kırılmak; kopmak (fırtına): kesilmek; birdenbire yön değştirmek; fırlamak; ilgisi kesilmek; sudan fırlamak (balık); top atmak, iflâs etmek. break bread yemek yemek; yiyeceği birlikte paylaşmak. break down işlemez hale gelmek; ruhen yıkılmak; kendinden geçmek; itiraf etmek; teslim olmak; yıkmak; tahlil etmek, kısımlara ayırmak; kısımlara ayrılmak. break a fall düşüşü hafifletmek. break ground inşaatın ilk kazısını yapmak; başlangıç yapmak. break a habit kötü alışkanlıktan kurtulmak. break in zorla girmek; lafa karışmak; araya girmek; alıştırmak. break into tecavüz etmek, zorla girmek. breaka journey seyahate aravermek. break the law suç işlemek, kanuna karşı gelmek. break the news haber getirmek; alıştıra alıştıra haber vermek. breakoff kırılıp ayrılmak; birdenbire durmak; ilişiğini kesmek. break open kırmak, zorla açmak. break out zuhur etmek, patlak vermek; tıb dökmek (sivilce, kızamık v.b.); (hapishane v.b.'den) firar etmek. break out in song birdenbire şarkı söylemeye başlamak. break a promise sözünden vaz geçmek. break a record rekor kırmak. break a strike grevi dağıtmak. break up dağılmak; dağıtmak; bozuşmak; (argo) kendini tutamayıp gülmek. break a will huk. vasiyetnameyi bozmak. break wind yellenmek, osurmak. break with ilgisini kesmek.

break

kırık, çatlak, aralık, açıklık, fasıla; atılma; kaçış; ani kesiş, ani düşüş; az bir miktar, parça, kısım; k.dili fırsat, şans; k.dili gaf, pot; elek. devrenin bozulması, devrenin kapanması; cazda solo bölüm; borsada ani fiyat düşüşü; matb. paragraflar arasındaki fasıla; matb., çoğ. bir metinden bazı kısımların atlandığını gösteren noktalar(...). a bad break fena bir pot, şanssızlık. the break of day günün ağarması.

break through

i., ask. cepheyi yarıp geçme; hamle.

break up

i. kısılma, bozulma, dağılma, parçalanma; Kan. buzların çözülmeye başladığı zaman.

breakable

s. kırılır.

breakage

i. kırma, kırılma; kırılan şeylerin tutarı; ikt. kırılma payı, kırık bedeli.

breakdown

i bozulma, durma (makina); asap bozulması, çökme; teferruatlı hesap; analiz.

breaker

i. kırıcı şey veya kimse; sahile çarparak köpük haline gelen dalga; den. mancana, gemilerde kullanılan küçük su fıçısı.

breakfast

i., f. kahvaltı, sabah kahvaltısı; f. kahvaltı etmek; kahvaltı çıkarmak, kahvaltı vermek.

breaking

i. kırılma. breaking point kırılma noktası. breaking and entering huk. meskene tecavüz.

breakneck

s. tehlikeli, kafa göz yarabilen.

breakwater

i. dalgakıran.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL