NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. kepek. branny s. kepekli.
i., f. dal, kol, şube, bölüm; akarsu kolu: f. dal budak salmak; kollara ayrılmak, şubelere ayrılmak; bölmek, ayırmak; elişi ile süslemek. branch off ikiye ayrılmak; konu dışına çıkmak. branch out geniş1emek, yayılmak, dal budak salmak. root and branch baştan başa, tamamen. brartchleti i. ufak dal. branchy s. dallı budaklı.
i., zool. solungaç, galsame. branchiate s. solungaş1ı.
i. bir çeşit kabuklu deniz hayvanı.
i., f. marka, alamet, alameti farika; dağlama, dağ, nişan, damga, işaret; namus lekesi, ayıp; dağlamada kullanılan demir; yanan veya yarı yanmış odun parçası; (eski), (şiir) kılıç; f. dağlamak; lekelemek, damgalamak. brander i. dağlayan kimse.
s. yepyeni, gıcır gıcır.
f., i. sallamak, savurmak; i. sallama, savurma.
i., ing. üzerinde sarı lekeleri olan. kızılkahverenkli ve daha çok gübre yığınlarında bulunan küçük solucan, zool. Helodrilus feotidus.
i. konyak. brandied s. konyağa yatırılmış.
i. koyu renkli birkaç çeşit küçük kaz.
Alışveriş Sepetiniz