NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

boa ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: boa
Bulunan Sonuç: 17

boa

i. boa, avını etrafına dolanıp sıkarak öldüren zehirsiz büyük birkaç yılan cinsi; boynun etrafına konan uzun ipek eşarp veya kürk. boa constrictor Orta ve Güney Amerika'da bulunan çok büyük bir boa yılanı.

boar

i. erkek domuz; yabani domuz, zool. Sus scrofa.

board

i kereste, tahta; çoğ., (tiyatro) sahne; oyun tahtası (satranç); mukavva; masa, sofra; yiyecek, içecek, iaşe; idare heyeti; den. geminin yanı veya bordası; den. volta seyrinde bir rüzgara karşı gidilen yol. above board dürüst, açıkça. across the board herkesi aynı derecede etkileyen (ücret,vergi). bed and board oda ve yiyecek dahil tam pansiyon. board foot 1 X 1 ayak, 1 inç'lik tahta ölçüsü. board of education A.B.D. okullar idare heyeti. go by the board bir kenara atılmak; kaybolmak (fırsat) on board gemide. tread the boards sahneye çıkmak, rol almak.

board

f. tahta döşemek, tahta ile kaplamak; para karşılığında yiyecek içecek temin etmek; (vapur veya trene) binmek; pansiyoner olmak; denç borda etmek.

boarder

i. pansiyoner; yatılı ögrenci; düşman gemisine çıkmakla vazifelendirilen kimse.

boarding

i. tahta kaplama, tahta parmaklık. boarding house pansiyon. boarding school yatılı okul, leyli mektep.

boardwalk

i. deniz kıyısında tahtalardan yapılmış kaldırım.

boarish

s. domuzca, domuzvari; şehevi; canavarca.

boast

f., i. övünmek, kendini methetmek; iftihar etmek; keski ile kabaca şekil vermek; i. övünme, kendini beğenme, kurumlanma, kurulma. boaster i. övünen kimse. boastingIy z. övünerek.

boastful

s. övüngen; palavracı; kendini metheden. boastfully z. övünerek. boastfulness i. övüngenlik.

boat

i., f. kayık, sandal, gemi, filika; kayık tabak; f. sandalla gezmek; sandal ile taşımak, nakletmek. be all in the same boat aynı halde olmak.

boatage

i. kayıkla taşıma ücreti. boat hook den. kanca, çengelli uzun sırık.

boathouse

i. kayıkhane.

boating

i. sandal, kayık, gemi v.b.'nin eğlence yeri olarak kullanılması.

boatload

i. bir geminin alabileceği miktar.

boatman

i. kayıkçı. boatmanship i. kayık kullanma kabiliyeti.

boatswain

i., den. porsun, marinel başı, lostromo. boatswain's chair izbarço iskele.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL