NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. kıvlrmak, bükmek, eğmek; yola getirmek (birisini), razı etmek; den. bağlamak; kıvrılmak, bükülmek, edilmek; kuvvetini bir tarafa yöneltmek bend to veya towards aklı yatmak (bir şeye).on bended knee yalvararak, diz çökmüş durumda. bendable s. eğilir, eğrilir, bükülür.
i. kıvtılma, kıvrılış, kıvrım; dirsek; kavis; inhina; dönemeç, viraj; den. bağ, düğüm.
i. kerpeten gibi eğme ve bükme işlerinde kullanılan araç; A.B.D. (argo) içki âlemi; ing, (argo) altı penilik para.
i. eğme, bükme, kıvırma, inhina, meyil. bending claw kıskaç. bending iron eğme demiri. bending machine eğme makinas.
i., çoğ., k.dili the ile dalglçlann su yüzüne fazla süratle çıkmalanndan ileri gelen tehlikeli bir hastalık.
Alışveriş Sepetiniz