NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

bee ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: bee
Bulunan Sonuç: 24

bee

(kıs).Bachelor of Electrical Engineering elektrik mühendisine verilen üniversite diploması.

bee

(i). arı, bal arısı, zool. Apis mellifera; A.B.D. eğlenceli toplu çalışma toplantısı. busy as a bee çok meşgul. have a bee in one's bonnet bir işten dolayı endişeli olmak. put a bee in one's bonnet başkasının kafasına bir fikir veya plan sokmak. bee balm bir çeşit nane, botş Monarda didymaş bee beetle arı kovanlarında yaşayan bir bocek, zool Trichodes apiariusş bee eater arıkuşu, zool. Merops apiaster .bee killer arı yiyen bir karasinek, zool Asilus. bee tree içinde bal olan içi boş ağaç: ıhlamur ağacı. bee wolf an kovanında yaşayan bir böcek kurdu.

beebread

(i). anların yavrulan için hazlrladıkları, çiçeklerin sarı tozu ve proteininden meydana gelen bir gıda karışımı.

beech

(i). kayın ağacı, (bot). Fagus sylvatica, akgürgen (kereste) .beechen (s). kayın gibi; akgürgenden yapılmış.

beechmast, beechnut

kayın ağacının sertkabuklu meyvesi.

beef

(i)., (f). sığır eti; sığır; (k.dili). adale kuvveti, ağlrlık; A.B.D. (argo) şikâyet; (f)., (argo) şikâyet etmek. beef up (argo) kuvvetlendirmek. beef extract et suyu hulâsasu. beef tea sığır eti suyu.

beefeater

(i). ingiltere'de kraliyet muhafız alayının askeri; sığır eti yiyen kimse; (argo) ingiliz.

beefsteak

(i). biftek.

beefy

(s). etli, adaleli, iriyarı. beefiness (i). adaleli oluş; şişmanlık.

beehive

(i). arı kovanı.

beekeeper

(i). arı yetiştiricisi.

beeline

i. kestirme yol; düz çizgi, düz hat. make a beeline for something bir şeye en kestirme yol ile ulaşmak.

beelzebub

i. şeytan, şeytanların başı, iblis.

been

bak. be.

beer

i. bira; alkollü veya alkolsüz olarak bitki kökleri, pekmez, şeker veya maya ile hazlrlanmlş herhangi bir içki. beer barrel bira fıçısı. beer garden bira icilen açık hava lokantası. small beer hafif bira; ing. önemsiz kimse, değersiz şey.

beery

s. bira türünden, bira gibi; bira etkisiyle sarhoş.

beestings,biestings

i. ineğin doğum yapmasından sonraki ilk sütü, ağız.

beeswax

i., f. balmumu; f. balmumu sürmek, balmumu ile cilalamak.

beeswing

i. bekletilmiş şaraplann üzerinde meydana gelen ince tabaka halindeki kaymak.

beet

i. pancar, bot. Beta vulgaris. beet greens, beet tops pancar yaprağı, beet sugar pancar şekeri, sakaroz white beet şeker pancarı wild beet yaban pancarı, bot. Oenothera fruticosa.

beetle

i., f. tokmak, çomak; ağır çekiç, sahmerdan; f. tokmaklamak, çakmak, kakmak.

beetle

s., f. sarkık, taşan; f. sarkmak, dışarı doğru çıkıntı yapmak; taşmak. beetlebrowed s. sarkık kaşlı; çatık kaşlı.

beetle

i. kınkanatlılar familyasından herhangi bir böcek. black beetle ing. hamamböceği, zool. Blatta orientalis bombardier. beetle fanfan böceği, domuzlan böceği, zool. Brachinus crepitans dung beetle bokböceği reed beetle kamış böceği, zool. Donanica rove beetle kalkık kuyruk, zool Ocypus olens.

beeves

i., çoğ. sıdırlar, kocabaş.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL