NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

bat ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: bat
Bulunan Sonuç: 34

bat

(i)., spor. beysbol, kriket vb oyunlarda topa vurmak için kullanllan sopa; pingpong ve tenis raketi; tokmak, değnek. go on a bat bütün gece kafayı çekmek. go to bat for yardımına koşmak, müdafaa etmek.

bat

(f). spor. beysbol sopası veya diğer bir değnekle vurmak; beysbol v.b. oyunlarda sopa ile vurma sırası gelince oynamak; kırpmak (göz). bat around (argo) dolaşmak, gezmek; münakaşa etmek, tartışmak. without batting an eye şaşkınlığını belli etmeden; şaşmadan.

bat

(i). yarasa, zool. Chiroptera blind as a bat tamamen kör. have bats in the belfry A.B.D., (argo) delirmiş olmak. horseshoe bat seytan kuşu

batch

(i). bir fırın dolusu ekmek; bir defada alman miktar; takım, alay; yığın.

bate

(f). nefesini tutmak; azaltmak, indirmek, tenzil etmek, kesmek. with bated breath nefesi kesilerek, soluk soluğa.

bath

(i)., (f). banyo, hamam, banyo küveti, banyo dairesi, sıcak; kaplıca; fotoğraf, filim v.b. banyosu; (f)., ing. banyo etmek, yıkamak. bathhouse (i). hamam. bathrobe (i). bornoz. bathroom (i). banyo dairesi; tuvalet. bathtub (i). banyo kuveti.

bath

(i). ibranilerde eskiden kullanılan bir sıvı öIçü birimi, takriben 40 litre.

bathe

(f). yıkamak, banyo etmek; ıslatmak, suya batırmak; banyo yapmak, yıkanmak; deniz banyosu almak; etrafı su veya diğer bir sıvıyla çevrili olmak bathing beach plaj.

batholith

(i)., jeol. derinde bulunan bir çeşit volkanik kaya.

bathometer

(i). deniz derinlik ölçeği, iskandil aleti, batometre.

bathorse

(i). orduda yük beygiri

bathos

(i). üslüpta gülünç bir şekilde yüksekten düşme; herkesce söylenmiş ve adi konulan işleme.

bathurst

(i). Bathurst, Gambia'mn başkenti.

bathysphere

(i). deniz dibi tetkiklerinde kullanılan küre biçiminde dalgıç aleti .

batik

i batik, kuma51 boyama iSi

batiste

(i). batist, ince ve renkli patiska.

batman

(i). ing. emir eri.

baton

(i)., (fr.) rütbe veya mevki alameti olan asa; değnek, sopa, baston; (müz). orkestra şefinin değneği, baton.

batrschian

(s)., (i). kurbağalara ait; (i). kurbağa

batsman

(i). krikette topa vurma sırası kendisinde olan oyuncu.

battalion

(i)., ask. tabur, müfreze, kıta.

batten

(i). ince tahta parçası, tiriz, takoz: den. tiriz, yelkenleri düz tutmak için içine geçirilen ince tahta parçası. batten down den. ambar muşambalarını çekip tirizini vurmak.

batten

(f).semirmek, iyi beslenme sonucunda şişmanlamak; başkalarının sırtından geçinerek lüks bir hayat sürmek; semirtmek, Sişmanlatmak.

batter

(f). sert darbelerle vurmak, hırpalamak; dövmek; eskitmek tahrip etmek; hamle yapmak. battered baby büyükleri tarafından hırpalanmış küçük çocuk.

batter

(i). sulu hamur; matb. bağlanmış sayfa halindeki dizilmiş harflerde bozukluk; bu bozukluğun meydana getirdiği yanlış; spor topa vuran oyuncu.

batter

(f)., (i)., (mim). temelden yukarı doğru meyletmek; (i). bu şekilde meyilli duvar.

batteringram

(i). eskiden kale duvarlarını ve kapılarını yıkmak için kullanılan kalın kütük.

battery

(i)., elek. pil, elektrik bataryası; akümülatör, akü; ask. batarya; (beysbol) atıcı ve tutucu; vuruş, dövme; (huk). kötü davranış; müessir fiil; bir şahsın haksız yere dövülmesi veya bedeni ezaya maruz bırakılması; dizi, seri, takım.

batting

(i). tabaka halinde pamuk (yorgan veya şiltede kullanılır); spor. bazı top oyunlannda vuruş.

battle

(i)., (f). muharebe, savaş; dövüş; (f). savaşa katılmak; mücadele etmek, savaşmak. battle array harp safı. battle-ax (i). cenk baltası, teber; argo huysuz kocakarı. battle cruiser ağır kruvazör. battle cry savaş narası; herhangi bir kampanyada kullanılan mücadele sloganı. battle fatigue harp görmüş kimselerde görülen ruhsal çöküntü. battlefield (i). savaş meydanı. battle royal birkaç kişinin katıldığı kavga; büyük ve hararetli münakaşa. battleship (i). zırhlı harp gemisi. join battle savaşmak, savaşa başlamak. offer battle savaşa meydan vermek; meydan okumak. pitched battle iki tarafm da bütün güçlerini seferber ettiği savaş. battlescarred s. savaşta alınmış yara izleri taşıyan.

battledore

(i). ucuna tüy takılmış mantarla oynanan bir oyun; bu oyunda kullanılan raket.

battlement

(i). kale burcundaki mazgallı siper.

battue

(i)., ing. sürgün avı, sürek avı; katliam.

batty

(s)., (argo) çatlak kaçık.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL