NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

ban ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: ban
Bulunan Sonuç: 53

ban

(i). beyanname, tebliğ, bildiri; ortaçağda seferberlik ilanı. banns (i)., (çoğ). nikâh ilânı, evlenme beyannamesi. publish the banns nikâh kâğıtlarını asmak, nikâhı ilân etmek.

ban

(i). Hırvat ve Slovanya valisi.

ban

(i). yasaklamak, menetmek; (eski) lânetlemek, aforoz etmek; (i). yasak, aforoz.

banal

(s). adi, bayağı; umumi (fikir,ifade). banality (i). adilik.

banana

(i). muz, (bot). Musa paradisiaca sapientum.

band

(i)., f, takım, zümre; bando; dans müziği çalan orkestra; (f).toplamak, bir kamp v.b.'nde bir araya gelmek, birleşmek; bağlamak, bir araya toplamak. beat the band (argo) mükemmel olmak; şaşırtıcı olmak.

band

(i)., (f). şerit, bant, kordele; sargı; kemer; kayış; çizgi; (f). çizgilerle süslemek.

band saw

mak. şerit testere.

band shell

açık havada çalan müzik topluluklarını koruyan yarım küre şeklindeki önü açık duvar.

bandage

i, f sargı, bağ; f sarmak, bağlamak (yara veya göz).

bandanna

(i). çoğunlukla kırmızı veya mavi zemin üzerine beyaz benek veya desenleri olan büyük mendil; herhangi bir büyük mendil.

bandbox

(i). şapka muhafaza etmede kullanılan mukavva veya ince tahtadan yapılmış kutu.

bandeau

(i). (çoğ. -deaux) saç bağı veya şeridi, saç filesi.

banderole

(i). ince ve uzun bayrak; bandrol; den. flandıra; (mim). üzerine kitabe yazılan kordele şeklindeki tezyinat.

bandicoot

(i). Hindistan'da bulunan bir cins büyük fare.

bandit

(i). haydut, eşklya, yol kesen kimse. banditry (i). haydutluk. bandits, banditti (i)., (çoğ). eşklya takımı, haydut çetesi.

bandmaster

(i)., (müz). bando sefi.

bandolier, bandoleer

(i). fişeklik; omuz kayışı.

bandoline

(i). bir çeşit saç yağı.

bandsman

(i). (çoğ. -men) mızıkacı, bando çalgıcısı.

bandstand

(i). açık havada çalan muzik topluluklarına mahsus çoğu zaman üstü kapalı platform.

bandvvagon

(i). bir geçit töreninde bandoyu taşıyan araba; A.B.D., (k.dili). gözde olan taraf.

bandy

(f)., (s)., (i). topa vurur gibi sağa sola vurmak; mukabele etmek, atışmak; (s). çarpık, dışarı doğru meyilli (bacak); (i)., ing. hokey oyunu; hokey kulubü. bandylegged (s). çarpık bacaklı.

bane

(i). zehir; afet, felâket, dert; öIüm.

baneful

(s). öldürucü, zehirli; mahvedici, muzır. banefully (z). zehirli bir şekilde. banefulness (i). zehirlilik.

bang

(i)., (f)., (z). gürültü, patlama; bir vuruş neticesinde çıkan ses; patırtı; enerji, bir şeyi yapma gayreti, şevk; A.B.D., argo heyecan, sevinç; argo uyuşturucu madde içitimi, morfin; (f). çarpmak, gürültü ile kapatmak; hızla vurmak; gürültü yapmak; argo morfin yapmak; (z). gürültülü bir şekilde, ansızın.

bangkok

(i). Bangkok

bangladesh

(i). Bangladeş

bangle

(i). halka, bilezik, halhal.

bangs

(i)., (çoğ). perçem, kâkul, kırkma.

bangui

(i). Bengi.

banian

(i). Hindistan'da giyilen bir çeşit bol gömlek, ceket veya entari; Hindistan'da et yemeyen bir tüccar slnıfı; banyan ağacı.

banian banyan

(i). banyan ağacı, Hint inciri, (bot). Ficus benghalensis

banicter

(i)., (gen). (çoğ). merdiven parmaklığı, tırabzan.

banish

(f). sürgün etmek; kovmak, uzaklaştırmak. banisher (i). sürgüne gönderen kimse. banishment (i). sürgün.

banjo

(i)., (müz). banco, bir çeşit telli saz banjoist (i). banco çalan kimse.

bank

(i)., (f). yığın, küme; bayır; kıyı, kenar (nehir,göl); kıyıdan açık kısımlarda deniz dibinin sığ olduğu bölge; mad. ocak agzı; bilardo masasının kenarı; kısa kürekçi sırası; piyano veya orgda tuş sıralanndan her biri; matb. küçük manşet; matb. gale yatağı; hav. yatış; (f). yığmak, set yapmak; hav. dönerken yan yatmak; ateşin yavaş yanmasnı temin için küllemek; kümelenmek, yığınlar meydana getirmek. bank of keys piyanoda tuşlar; orgda klavyelerden her bir(i). bank of lights tiyatro grup ,ışıkları. banking (i). banket.

bank

(i)., (f). banka; (iskambil) banko; (f). banka veya bankacılık vazifesini yapmak; bankaya para yatırmak; (k.dili). dayanmak, güvenmek. bank acceptance banka kabulü, banka akseptansı, kabul kredisi. bank account banka hesabı. bank bill banknot; bir banka tarafmdan diğer bir banka üzerine çekilen poliçe. bankbook (i). banka defteri, banka cüzdanı. bank discount banka iskontosu, bir senedin banka tarafmdan kınlması. bank holiday bankalann resmi tatil günü. bank note banknot, kağlt para. bank paper piyasada geçerli olan tahvil ve senetler. bank rate banka iskonto haddi, faiz oranı. bank statement banka hesap durumu; müşterilere gönderilen hesap hulasası. blood bank kan bankası. savings bank tasarruf sandığı tasarruf bankası. bankable s. bankaca muteber. banking i. bankacılık.

banker

(i). bankacı; kumar oyununda bankocu; özellikle morina balığl avmda Newfoundland kıyılarında kullanılan balıkçı gemisi; duvarcı veya taşçıların üzerinde çaIıştıkları taş veya tahta set.

bankrupt

(s)., (i)., (f). müflis (kimse), iflas etmiş olan (kimse); iflas ettirmek, mahvetmek, tüketmek. go bankrupt iflas etmek.

bankruptcy

(i). iflas. declare bankruptcy iflas etmek. fraudulent bankruptcy hileli iflas.

banksia

(i)., (bot). Avustralyada bulunan ve oradan Avrupaya getirilmiş olan san çiçekli bir cins çalı, banksiya.

banner

(i). bayrak, sancak, alem; gazet. manşet.

bannock

(i)., iskoç. yassı yulaf veya arpa ekmeği, pide.

banns

(bak). ban

banqljette

(i)., ask. seğirdim yolu; yaya kaldırımı; büfe arkalığı; tek kollu sedir.

banquet

(i)., (f). ziyafet, resmi ziyafet; (f). ziyafet çekmek.

banshie banshee

(i). Galler üIkesinde haykırmasının o evden bir öIü çıkacağma işaret ettiğine inanılan hayali bir peri.

bantam

(i)., (s). ufak cins tavuk, ispenç, çin tavuğu; ufak tefek kavgacı insan; (s). küçük, ufak. bantamweight (i).,(spor) filiz siklet.

banter

(i)., (f). şaka, latife, takılma, alay; (f). şaka etmek, takılmak, latife etmek. banterer (i). şaka eden kimse.

bantling

(i). çocuk, bebek, yumurcak.

bantu

(i). (çoğ. bantu,bantus) Orta ve Güney Afrika'da yaşayan zenci kabile grubu; Bantu; bu gruba mensup kimse; Bantu dil grubu. ,

banzai

(ünlem) Japonya'ya mahsus hürmet ifade eden bir selamlama şekli olup uzun ömür ve askerlikte ''ileri hücum manalarını taşır.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL