NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

ball ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: ball
Bulunan Sonuç: 16

ball

(i)., (f). top, küre; bilye; yumak; top oyunu; (beysbol) istenilen şekilde ve yönde atılmayan top; ask. gülle; (f). yumak haline koymak; yumak haline gelmek, top top olmak. be on the ball A.B.D., argo uyanık olmak, açıkgöz olmak. play ball top oynamak; A.B.D., (k.dili). beraber çalışmak. ball up argo şaşırtmak, (işi) bozmak. ball-and- socket joint kalça eklemi tipindeki eklem. ball bearing bilye; bilyeli yatak. ball cock yüzen top ile işleyen kapama valfı. ball of the foot ayak parmaklarının kökü. ball peen hammer bir ucu yarım küre biçiminde olan çekiç. ball valve toplu valf. ball and chain ayak kösteği, pranga. ballpoint (i)., ballpoint pen tükenmez, tükenmez kalem. balls (i).., argo husyeler.

ball

(i). balo. have a ball argo eğlenmek.

ballad

(i). balad, türkü, güftesi hisli olan halk şarkısı. balladry (i). balad tarzında şiirler.

ballade

(i). üç bentten ve bir de ağırlama mısraından meydana gelen bir nazım şekli.

balladmonger

(i). şarkı satan kimse; kotü şair.

ballan

(i). kikla, zool. Labrus bergylta

ballast

(i)., (f)., den. safra, balast; (f). safra koymak, muvazene temin etmek; çakıl döşemek. in ballast yüksüz, safralı. ballastage (i)., (huk). safra hakkı, safra resmi.

ballerina

(i). balerin.

ballet

(i). bale, danslı oyun; bale trupu.

ballista

(i). (çoğ.-tae) mancınık.

ballistics

(i). balistik ilmi, askerlikte atış ilmi. ballistic (s). atılan gülleyle ilgili. ballistic curve bir güllenin çizdiği eğri. ballistic missile ask. roket.

balloon

(i)., (f). balon; (kim). balon şişe; karikatür serilerinde şahısların sözlerini içine alan balon şeklindeki çizgi; (f). balon ile uçmak; balon gibi şişip kabarmak; şişirmek. balloon foresail den. çoğunlukla yatlarda kullanılan bir cins balon yelkeni; balon gibi şişen ve fazladan kullanılan yelken. balloon sickness tıb. çok yüksek irtifalarda hası1 olan hastalık, dağ hastalığı. balloon tire otomobil veya bisiklet için büyük lastik, balon lastik. trial balloon kamuoyunu ve yabancı devletlerin fikirlerini yoklamak maksadıyle ortaya atılan fikir veya havadis

ballot

(i)., (f). oy pusulası; bir seçimde oyların toplamı; gizli oy usulu ile yapılan seçim; (f). oy vermek; kura çekmek (yer için). ballot box oy sandığı. ballot paper oy pusulası.

ballroom

(i). dans salonu, balo salonu.

bally

(s)., (z)., ing, argo yaman, çok (ifadeyi kuvvetlendirmek için iyi veya kötü anlamında kullanılan söz).

ballyhoo

(i)., k. dili heyecanlı ve göze batan propaganda veya yazı; gürultü, velvele.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL