NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i)., (f). (-ged,-ging) torba, çanta; kese, çuval; bir çanta muhtevası, çantanın içindekiler; inek memesi; argo bir paket esrar; (f). torbaya veya çuvala koymak; torba gibi şişmek, torba gibi sarkmak; şişirmek, germek; yakalamak, avlamak. bag and baggage pılı pırtıyı toplayarak, butun eşya ile. hold the bag kabak başında patlamak; avucunu yalamak. in the bag ABD argo emin, garantili; colloq. çantada keklik.
(i). suyu çıkarılmış şeker kamışı (kağıt v.b.imalinde kullanılır); üzüm veya pancar posası.
(i). önemsiz şey; bilardoya benzer bir oyun; çoğunlukla piyano için bestelenmiş kısa ve hafif parça.
Bağdat şehri; Irak'ın başşehri.
(i). bir cins tatlı küçük ekmek.
(i)., ABD bagaj, yolcu eşyası; ordu ağırlığı; hafifmeşrep kadın; işvebaz kız, canlı genç kadın. baggage master (i). bagaj memuru.
(i). kenevir veya jütten dokunmuş olan çuval bezi.
(s). torba gibi, gevşek, sarkık.
(i). umumhane, genelev, hamam; eski doğu memleketlerinde esirlerin konduğu zindan .
(i). gayda, İskoçlarım tulum çalgısı
Alışveriş Sepetiniz