NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

av ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: av
Bulunan Sonuç: 45

av

(kıs). Authorized Version.

av

(kıs). average, avoirdupois.

avail

(i)., (f). yarar, fayda, kâr; (f). yaramak, ise yaramak, faydası olmak. of no avail beyhude, boşuna. to avail oneself of yararlanmak, -den istifade etmek.

available

(s). kullanışlı, hazır, elde mevcut; piyasada bulunan. availabil'ity, avail'ableness (i). hazır bulunma; muteber olma.

avalanche

(i). (çığ). dağ1ardan yuvarlanan kar kümesi; heyelân.

avantgarde

(i)., (s). yenilik getirenler (s). yeni moda yaratan, yenilik getiren.

avarice

(i). (hırs)., tamah. avaricious (s). haris, tamahkâr avariciously (z). hırsla, tamahkarlıkla. avariciousness (i). harislik, tamahkârlık.

avast

ünlem, (den). Dur ! Agantal Abosa !

avatar

(i). Hindu mitolojisinde bir tanrının insan veya hayvan şeklinde yeryüzüne inmesi.

avaunt

ünlem, eski Defol !

ave

ünlem, (i). (Lat). selâm, merhaba; (i).bir selam duası.Ave Maria Selam, ey Meryem !

ave

Ave. (kıs).avenue, Avenue.

avemaceous

(s). yulaf veya yulaf cinsinden otlara benzer veya onlara ait.

avenge

(f). intikam almak, öç almak. avenge oneself on -den intikam almak, -den öç almak.

aventurine

(i). yıldıztaşı.

avenue

(i). cadde, geniş yol, sokak; girilecek veya çıkılacak yol; iki tarafı ağaçlıklı yol.

aver

(f). iddia etmek, kuvvetle söylemek, ispat etmek, tahkik etmek.

average

(f). ortasını bulmak, vasatisini alrnak; vasati olarak yapmak veya almak; vasati yekun tutmak.

average

(i). (s). vasati hesap, ortalama, vasat, orta; cari olan fiyat, derece veya miktar; adi ölçü; (den). hasar, avarya; (s). muhammin , avarya duzenleyen eksper. average clause sigortada verilecek tazminatın miktar ını sınırlayan madde. above the average vasattan yukarı. an average family orta derecede bir aile.on an average vasati olarak, ortalama olarak.

averrhoes

(i). ibni Rüşt.

averse

(s). to ile karşı, aksi fikirde olan, muhalif; çekinen, içtinap eden. averse to going gitmek istemeyen, gitmekten çekinen. averseness (i). çekingenlik çekinme, içtinap.

aversion

(i). nefret, iğrenme, tiksinme, istikrah; tiksinti veren şey, menfur şey. have an aversion to sevmemek, hoşlanmamak, tiksinmek, yıldızı barışmamak.

avert

(f). başka tarafa çevirmek, yön değiştirtmek; önlemek, menetmek, defetmek, bırakmamak.

avian

(s). kuşlara ait.

aviary

(i) kuşhane.

aviate

(f). uçak kullanmak.

aviation

(i). havacılık, tayyarecilik; uçuş.

aviator

(i). pilot, tayyareci, havacı.

avicenna

(i). ibni Sina.

aviculture

(i). kuş besleme.

avid

(s). arzulu, hırslı, haris. be avid for -e arzulu olmak, haris olmak. avidity (i). istek, arzu, hırs.

avifauna

(i)., (zool). belirli bir bölgedeki kuşlar veya kuş türleri.

avigation

(i). uçak kullanma tekniği , pilotluk.

aviso

(i). haber, bilgi, malumat; muhabere gemisi, avizo.

avitaminosis

(i)., (tıb). vitaminsizlikten ileri gelen hastalık.

avocado

(i)., avocado pear perse ağacınn meyvası.

avocation

(i). amatörce meşgale, iş, meşguliyet, hobi.

avocet

(i). avoset, (zool). Recurvirostra.

avoid

(f). sakınmak, çekinmek, kaçınmak , uzak durmak, içtinap etmek; (huk). bertaraf etmek, feshetmek, iptal etmek. avoidable (s). kaçınılır, sakınılır, içtinap olunur ; bertaraf edilir, fesholunur avoidance (i). sakınma, içtinap; (huk). iptal.

avoir

(kıs). avoirdupois.

avoirdupois

(i). İngiltere ve Amerika'da kullanllan tartı usulu; (k).dili şişmanlık.

avouch

(f). onaylamak, teyit ve tasdik etmek, kuvvetle söylemek, iddia etmek, garanti etmek, itiraf etmek, açıkça söylemek.

avow

(f). açıkça söylemek, beyan etmek, ilân etmek, ikrar etmek, itiraf etmek, kabul ve tasdik etmek.avowal (i). beyan, ilân, ikrar, itiraf, kabul, tasdik. avowedly (z). açıkça, sarahaten, alenen.

avulsion

(i). koparma, sökme; kopmuş, parça; (huk). bir ırmagın yolunu değiştirmesi gibi tabii bir sebepten dolayı bir mülkün başka bir mülk sahibinin tarafına geçmesi.

avuncular

(s). amca veya dayı gibi veya onlara mensup.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL