NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

arr ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: arr
Bulunan Sonuç: 18

arr

(kıs). arranged, arrival, arrived.

arrack

(i). rakı.

arraign

(f). (huk). mahkeme huzuruna çağırıp cürüm isnat etmek, suçlamak, itham etmek; kusur bulmak. arraigning, arraignment (i)., (huk). mahkemede davayı resmen sanığa tebliğ etme; kusur veya kabahat yükleme.

arrange

(f). düzenlemek, tertip etmek, tanzim etmek, düzeltmek, sıraya koymak, tesviye etmek, dizmek; bir konuda anlaşmaya varmak; kararlaştırmak, planlamak; islah etmek, bertaraf etmek, bitirmek; hazırlanmak , hazırlamak; (müz). aranjman yapmak. arrangement (i). düzenlemi, tanzim, tesviye, düzen, nizam, tertip, sıra, dizme; hazırlık; anlaşma, mukavele; tertip edilmiş şey; (müz). aranjman.

arrant

(s). çok kötü, kötü şohret sahibi olan, ady çıkmış. arrantly (z). kötü bir şekilde; baştan aşağı.

arras

(i). nakışlı duvar veya kapı halısı; halı dokuması.

array

(i). saf, sıra, tertip, tanzim, düzen, nizam; ordu; debdebe, tantana; muhteşem kıyafet.

array

(f). dizmek, saf çekmek, tertip etmek, düzenlemek, tanzim etmek; giydirip kuşatmak, donatmak. arrayal (i). dizme, tertip etme; giydirip kuşatma.

arrear

(i). arka kısım; arkada kalma; (gen). ,(çoğ). ödenmemiş borç, bakaya. be in arrears borcu vaktinde ödeyememek. arrearage (i) geri kalma; vaktinde ödenmemiş borcun bakyyesi.

arrest

(i)., (f). tutuklama, tevkif, hapis; durdurma; kesme; (f). durdurmak, kesmek; (huk). tutuklamak, tevkif etmek, tutmak; çekmek, celbetmek (dikkat). under arrest tutuklu, mevkuf; durdurulmuş.

arribrepensee

(i). art fikir, gizli düşünce veya maksat.

arrive

(f). gelmek, vâsıl olmak, varmak, ulaşmak, yetişmek. arrival (i). geliş, varış; gelen kimse.

arrogance

(i). kibir, kendini beğenme , kibirlilik, gurur; küstahlık, haddini bilmezlik. arrogant (s). kibirli, marur, azametli; küstah. arrogantly (z). kibirle; küstahça.

arrogate

(f).iddia etmek, haksız yere iddia etmek veya benimsemek; bir diğerinin üzerine atmak. arroga'tion (i), haksız iddia.

arrow

(i). ok. arrowhead (i). ok başı, temren.

arrowroot

(i). ararot.

arrowy

(s). ok gibi; süratli; okla dolu.

arroyo

(i). kuru vadi.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL