NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i). münacat, yalvarış, yakarış; cazibe, çekicilik; daha yüksek bir makama baş vurma; (huk). temyiz, davayı daha yüksek bir mahkemeye devretme.
(f). rica etmek, istirham etmek, yalvarmak; yardım talebinde bulunmak; (huk). davayı daha yüksek bir mahkemeye devretmek ; müracaat etmek, istida etmek; hoşuna gitmek, hitap etmek; baş vurmak. appeal from the chair meclis başkanının kararına karşı gelerek meclise baş vurmak. appeal to the country (ing). halkın oyuna baş vurmak. ıt appeals to the eye.Göze güzel görünür. Göze hitap eder. Göz doldurur.
(s). hoş görünen, hitap eden, cazip, çekici, albenisi olan.
Alışveriş Sepetiniz