Ücretsiz Başvuru Formu
Başvuru Bilgileriniz
NE ARAMIŞTINIZ?
Past Continuous Tense (İngilizce Geçmiş Zamanda Devamlılık) bir cümle yaparken önce özne yazılır, sonra yardımcı fiil ve asıl fiilin ing eki almış hali ile cümle tamamlanır.
Özne + Asıl fiilin ing eki almış hali + Fiil 3.Şekli
Their mother was sunbathing while the children were playing. Çocuklar oynarken anneleri güneşleniyordu.
They were having dinner when you knocked on the door.
Sen kapıyı çaldığında onlar yemek yiyorlardı.
He was crying when l saw him.
Ben onu gördüğümde o ağlıyordu.
She was going home when you called her.
Sen onu aradığında o eve gidiyordu.
I was listening to you when the thieve robbed the shop.
Hırsız dükkânı soyduğunda ben seni dinliyordum.
They were sightseeing in the city centre when I bumped into them.
Ben onlarla karşılaştığımda onlar şehir merkezini geziyorlardı.
I was teaching English when the door opened.
Kapı açıldığında ben İngilizce öğretiyordum.
I was shaking the bottle when it crashed.
Şişe kırıldığında ben şişeyi çalkalıyordum.
LN İngilizce eğitim setlerimiz hem İngilizce’yi öğrenme garantisi vermekte hem de İngiltere’den sertifika almanızı sağlamaktadır. Detaylı bilgi için tıklayınız. |
Ayşe was wearing her coat while he was preparing breakfast.
O kahvaltıyı hazırlarken Ayşe montunu giyiyordu.
The man was carrying the boxes when I parked the car.
Ben arabayı park ettiğimde adam kutuları taşıyordu.
The dog was running after the frisbee while I was playing tennis.
Ben tenis oynarken köpek frizbinin arkasından koşuyordu.
My father was cutting a watermelon while I was washing the dishes.
Ben bulaşıkları yıkarken babam karpuzu kesiyordu.
My mother was telling a story when you arrived home.
Sen eve vardığında annem bir hikâye anlatıyordu.
I was waiting for the bus while you were walking home.
Sen eve yürürken ben otobüs bekliyordum.
She was doing homework while you were sleeping.
Sen uyurken o ödevini yapıyordu.
She was looking for her keys when you left home.
Sen evden çıktığında o anahtarlarını arıyordu.
I was taking a picture when you called me.
Sen beni aradığında ben fotoğraf çekiyordum.
He was painting the walls while you were washing your hands.
Sen ellerini yıkarken o duvarları boyuyordu.
He was going to the cinema while you were making a cake.
Sen kek yaparken o sinemaya gidiyordu.
He was drinking coffee when you sat at the table.
Sen masada otururken o kahve içiyordu.
They were screaming when you slept.
Sen uyurken onlar çığlık atıyordu.
They were taking a test at 12 o clock yesterday noon.
Onlar dün öğlen saat 12’de test oluyorlardı.
He was eating his dinner while you were looking for him.
Sen onu ararken o akşam yemeğini yiyordu.
She wasn’t swimming in the pool.
O havuzda yüzmüyordu.
The dog wasn’t chasing the cat.
Köpek kediyi kovalamıyordu.
The Mouse wasn’t eating some cheese.
Fare biraz peynir yemiyordu.
They weren’t reading the book when you called.
Sen aradığında onlar kitap okumuyorlardı.
Was she lying in her bed?
O odasında uzanıyor muydu?
What were they doing?
Onlar ne yapıyorlardı?
Why was he standing up?
O neden ayakta dikilmişti?
Was he playing tennis?
O tenis mi oynuyordu?
Were they cooking hot dogs?
Onlar sandviç mi pişiriyorlardı?
Was his uncle taking a video?
Onun amcası video mu çekiyordu?
Was she sightseeing in the city centre?
O şehir merkezini mi geziyordu?
Was she shopping on the street?
O, sokakta alışveriş mi yapıyordu?
Were they walking to the bus stop?
Onlar otobüs durağına mı yürüyorlardı?
Was he drinking a glass of tea?
O bir bardak çay mı içiyordu?
İngilizce zamanlar (tensler)
Present Perfect Continuous Tense
Future Perfect Continuous Tense
Simple Past Tense ve Present Perfect Tense Karşılaştırması
İngilizce gramer konu anlatımları
Tüm diğer konuları İngilizce Konu Listesi sayfasında bulabilirsiniz.
Alışveriş Sepetiniz