NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

is ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: is
Bulunan Sonuç: 41

is

(bak.) be; as is (tic.) şimdiki haliyle, olduğu gibi.

is.

(kıs.) island.

isacoustic

(s.), (fiz.) sesin şiddeti ve berraklığı ile ilgili.

ischium

(i.) (çoğ. ischia) (anat.) verek, kalça kemiğinin bir kısmı, iskiyum.

ish

sonek, isimlerin sonunda ait, kabilinden, mahiyetinde, sıfatlarda ise -ce veya -ca anlamına gelir: Turkish, whitish.

isinglass

(i.) balık tutkalı; mika.

islam

(i.) islam; islam alemi, islâmiyet. IsIamic (s.) İslam'a ait. Islamics (i.) İslam ilimlerinin tetkiki. islamimsm (i.) Müslümanlık, İslamiyet.

island

(i.) ada, ada gibi yer. islander (i.) adalı kimse, adada oturan kimse.

isle

(i.) ada, küçük ada.

islet

(i.) adacık.

ism

sonek -lik, -cilik, -izm: Nationalism, radicalism.

ism

(i.) özel bir doktorun veya meslek (özellikle küçümseme anlamında).

isnt

is not. iso onek aynı, eşit

iso

önek aynı, eşit.

isobar

(i.) izobar, eşbası.

isobaric

(s.) hava basıncı eşit olan (yerler).

isochronal, isochonous

(s.) eşzamanlı. isochronism (i.) eşzamanlılık.

isoclinal, isoclinic

(s.) haritada mıknatısın aynı eğilim veya düşüşünü gösteren. isoclinal lines bunu gösteren çizgiler.

isodynamic, ical

(s.) izodinamik, eşit kuvvete sahip olan, eşit kuvvete sahip noktaları gösteren.

isogloss

(i.), (dilb.) harita üzerinde konuşmaları farklı olan bölgeleri birbirinden ayıran çizgi.

isogonic, isogonical

(s.), (geom.) eşköşe, eşit açılı.

isolate

(f.) ayırmak, tecrit etmek; (kim.) bir maddeyi başka maddelerden ayırmak; karantinaya almak,

isolation

(i.) tecrit, ayırma, tek başına bırakma veya bırakılma, ayrı koyma. isolationism (i.) tecrit politikası. isolationist (i.) kendi memleketinin diğerlerinden ayn hareket etmesi taraftarı, tecrit politikası taraftarı.

isomer

(i.), (kim.) izomer.

isomeric

(s.), (kim.) izomerili. isom'erism (i.) izomeri.

isometric

(s.) ölçü bakımından eşit olan, öIçüleri eşit olan. isometric exercise hareketsiz olarak kasılma ile adale egzersizi. isometrics (i.) hareketsiz yapılan idman, kasların sistematik ve hareketsiz gerilip açılması.

isometry

(i.) öIçüde eşitlik; yükseltide eşitlik.

isomorph

(i.) izomorf.

isomorphic

(s.), (kim.), (biyol.) eşbiçimli, izomorf.

isosceles

(s.) iki kenarı birbirine eşit olan, iki yanı bir olan. isosceles triangle (geom.) ikizkenar üçgen. isosceles trapezoid (geom.) ikizkenar yamuk.

isostasy

(i.), (jeol.) dünya üst tabakasının dengesi.

isothere

(i.), (meteor.) izoter, yaz eşsıcağı.

isotherm

(i.) eşsıcağı gösteren çizgi, eşsıcak, izoterm. isothermal (s.) eşit ısıda olan.

isotonic

(s.) osmotik basınçları eşit olan; (müz.) eş aralıklı.

isotope

(i.), (fiz.) izotop.

israel

(i.) İsrail; eski İsrail kavmi; Museviler.

israeli

(s.), (i.) İsrail'le ilgili; (i.) İsrailli.

israelite

(i.) İsrail kavminden bir fert.

issue

(i.), (f.) yayınlama, yayın, basım; konu, müzakere konusu, mesele, sorun; sonuç, netice; (mecmua) sayı; boşalma yeri; boşalma, çıkış; donatma, tevzi, dağıtım; çocuklar, nesil; (tıb.) cerahat; (f.) dışarı çıkmak, dışarı akmak; sonuç vermek; husule gelmek; hasıl olmak, doğmak, neşet etmek; basılıp yayınlanmak; çıkarmak, dağıtmak; vermek, ihraç etmek; yayınlamak. issue of shares hisse senedi ihracı. at issue üzerinde konuşulan, münakaşa edilen, bahis konusu olan. bank of issue tedavül bankası. date of issue ihraç günü. face the issue bir durumu olduğu gibi kabul edip ona göre davranmak. join issue (bir mevzu üzerinde) münakaşada bulunmak. take issue itiraz etmek.

isthmian

(s.) kıstağa ait.

isthmus

(i.) kıstak, berzah.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL