NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
edat içine, dahiline, -e, -ye, içeri. be into ile meşgul olmak, meraklısı olmak; (bir kimseye) borçlu olmak
(s.) çekilmez, dayanılmaz, tahammül olunmaz. intolerabil'ity (i.) dayanılmaz hal. intolerably (z.) çekilmez derecede.
(s.) hoşgörüsüz, müsamahasız; tahammülsüz. intolerance (i.) müsamahasızlık, hoş görmeme. intolerantly (z.) müsamaha göstermeden.
(bak.) entomb.
(f.) monoton bir makamla okumak; (dilb.) seslenmek .
(i.) konuşma şekli, şive, ses tonunun yükselip alçalma şekli; (müz.) doğru ses perdesi, seslem, tonotüm.
(f.) monoton bir makamla okumak; belirli bir ses vermek.
(Lat.) bütünüyle, hep beraber, tamamıyle.
(s.), (i.) sarhoş edici; (i.) sarhoş eden madde.
(f.) sarhoş etmek, mest etmek; sevinçten çılgın hale sokmak; (tıb.) zehirlemek. intoxica'tion (i.) sarhoşluk, mest oluş; (tıb.) zehirlenme.
Alışveriş Sepetiniz