NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
z., (edat) içeride, içeriye; (edat) içerisine, içerisinde.
i., s. iç, iç taraf, dahil; iç yüz; s. iç, içteki, dahili. inside in formation içeriden sızan haberler. have the inside track yarış alanının en iç ve dolayısıyle en kısa kısmına yakın olmak; daha elverişli mevkide olmak. inside out ters yüz. insider i. içerideki kimse, iç yüzünü bilen kimse. insides i. karın ile bağırsaklar, iç organlar, iç kısımlar.
Alışveriş Sepetiniz