NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s. Hindistan'a ait; Hint dil grubuna ait.
i. gösteren şey veya kimse.
f. işaret etmek, göstermek, imlemek, dolaylı olarak belirtmek; tıb. hastadaki belirtileriyle, hastalığın cinsini veya ilâcını göstermek; kısaca tanımlamak. indicated horse power bir makinanın belirtilmiş olan beygir gücü.
i. bildirme, anlatma, gösterme; belirti, delil, kanıt; tıb. hastalıklarda uygun tedavi şeklini gösterme.
s., i. gösteren, belirten; bildiren; i., gram. basit zaman çekimindeki fiil, bildirme kipi.
i. gösteren şey veya kimse, işaret eden şey, delil, belirti; mak. gösterge ibresi, gösterge; kim. asit veya alkalinin olup olmadığını bildiren ecza.
i., çoğ. işaretler, kanıtlar; A.B.D. posta pulu yerine zarflara basılan,ödendi işaretleri; belirtiler.
f. suçlamak; sorguya çekmek. indictable s. suçlanabilir.
i., tar. Roma'da on beş yllllk süre.
i. iddianame; suçlama, töhmet; dava açma. bill of indicment juri heyetine sunulan resmi ithamname. joint indictment birkaç kişiyi birden suçlayan ithamname.
Alışveriş Sepetiniz