NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i). inanç, itikat, iman; güven, itimat,emniyet, tevekkül; din; sadakat, vefa. faith cure itikatla şifa bulma. faith healer itikatla hastalığı iyi ettiğini iddia eden kimse. faith in God Tanrıya inanış, Allaha iman. bad faith kötü niyet, bozuk niyet, hıyanet, samimiyetsizlik. break one's faith sözünde durmamak, güvenini sarsmak. good faith samimiyet, iyi niyet. keep one's faith imanını elden bırakmamak; sözünde durmak .pin one's faith on (herhangi bir şeye) bel bağlamak, tamamen güvenmek.
(s). mümin, iman sahibi; sadık,vefakâr, doğru, güvenilir, itimada şayan. faithful to his word sözüne sadık. the faithful müminler, bir dine iman etmiş olanların tümü. faithfully (z). sadakatle, imanla. faithfulness (i).sadakat, iman.
(s). sadakatsiz, hain, güvenilmez; inanmayan; imansız, dinsiz, kâfir; kararsız. faithlessly (z). sadakatsiz bir şekilde,imansız bir şekilde. faithlessness (i). güvensizlik; imansızlık.
Alışveriş Sepetiniz