NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(f). beklemek, intizar etmek,ümit etmek, ummak; (k).dili zannetmek, tahmin etmek.
(i). bekleme, bekleyiş,intizar, ümit; (huk). beklenen haklar. Iife ex pectancy ortalama ömür.
(s)., (i). bekleyen, ümit eden, uman (kimse). expectant mother hamile kadın. expectantly (z). bekleyerek,ümitle.
(i). bekleme, intizar, ümit; beklenilme. contrary to expectations beklenilenin aksine.
(s). muhtemel, beklenilen; ümit eden.
(s)., (i)., (tıb). balgam söktüren: (i). balgam söktürücü ilaç.
(f). balgam çıkarmak, tükürmek. expectora'tion (i). tükürme; tükürük, balgam.
Alışveriş Sepetiniz