NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(edat.), (bağ.), ,şiir evvel, önce: ere long yakında, çok geçmeden ere now bundan önce.
(s.) dimdik, ayakta duran, dikili, ayağa kalkmış. erective (s.) kaldırıcı. erectly (z.) dikine, eğilmeyerek, (dik.) erectness (i.) dik duruş.
(f.) kaldırmak, dikmek (sütun, direk), ikame etmek, inşa etmek yapmak; yükseltmek, dikmek (bina); tesis etmek, tertip etmek; (tıb.) bir uzvun dikleşmesini sağlamak; (geom.) belirli bir temel üzerine çizmek (dikey bir şeyi).
(s.) dikilebilir, dik durabilir; (biyol.) kanla sertleşebilir (doku).
(i.) kaldırma; kalkma dikilme,penis dokusunun kan dolması ile sertleşmesi; bina, yapı, inşaat.
(i.) kaldıran veya diken şey; anat bir uzvu kaldıran veya dik tutan kas.
(i.) münzevi, inzivaya çekilmiş kimse, keşiş. eremit'ic (-aI) (s.) inziva kabilinden
(i.), (tıb.) bir organın aşırı hassasiyeti veya aşırı uyarılabilme kabiliyeti.
Alışveriş Sepetiniz