Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

Erkek Kuaföründe

At the men’s hairdresser’s

ingilizce ogreniyorum| erkek kuaföründe - at the men’s hairdresser’s

İngilizce öğreniyorum bölümümüzün bu sayfasında, erkek kuaföründe geçen İngilizce karşılıklı konuşmaları görmektesiniz.

Hairdresser: Hello, sir. How are you today?
Kuaför: Merhaba, efendim. Bugün nasılsınız?

Customer: Very well thanks, and you?
Müşteri: Çok iyi, teşekkürler, ya sen?

Hairdresser: Feeling a lot better after last night.
Kuaför: Dün geceden sonra daha iyi hissediyorum.

Customer: Great match, wasn’t it?
Müşteri: Müthiş maçtı, öyle değil mi?

Hairdresser: Would you like a shampoo, today?
Kuaför: Bugün şampuan ister miydiniz?

Customer: Just a dry cut, thanks. I’m a bit pressed for time.
Müşteri: Sadece kesim, teşekkürler. Zamanım kısıtlı.

Hairdresser: I never thought they’d come back from two-nil down, did you?
Kuaför: 2-0 geri düştükten sonra, maçı alabileceklerini düşünmemiştim, siz düşündünüz mü?

Customer: Amazing!
Müşteri: Şaşılacak şey!

Hairdresser: Just the usual, is it! General trim. Brushed straight forward, no parting, just over the top of the ears, shorter on the front?
Kuaför: Her zamanki gibi mi? Genel düzeltme. Alın hizasında ayırmadan taranmış, kulak uçlarının hemen üzerinde, önden daha mı kısa?

Customer: A little longer all round than last time, just very slightly.
Müşteri: Her tarafı, geçen seferkinden birazcık daha uzun.

Hairdresser: No problem.
Kuaför: Sorun değil.

(towards the end of the haircut, holding up mirror)
(saç kesiminin sonuna doğru, aynayı kaldırarak)

Hairdresser: Is that all right, sir?
Kuaför: Tamam mı, efendim?

Customer: Fine.... Very good.... Thanks. Oh, just one thing.... Could you give my eyebrows a bit of a trim?
Müşteri: Güzel....Çok iyi.....Teşekkürler. Oh, başka bir şey daha....Kaşlarımı bir parça düzeltebilir misin?

(a little later)
(biraz sonra)

Hairdresser: See you in three or four weeks, then sir?
Kuaför: O zaman üç veya dört hafta içerisinde görüşmek üzere, efendim.

Customer: Thanks a lot.
Müşteri: Çok teşekkürler.