Kadın Kuaföründe

At the women’s hairdresser’s - Kadın Kuaföründe

 

İngilizce öğreniyorum bölümümüzün bu sayfasında, kadın kuaföründe geçen İngilizce karşılıklı konuşmaları görmektesiniz.

Assistant: Hello, can    I help you?
Eleman: Yardımcı olabilir miyim?

Mrs Watson: Yes, I have  an appointment at 2.30 with Mario.
Bayan Watson: Evet, 2.30’da Mario ile bir randevum var.

Assistant: What was the name, please.
Eleman: İsim neydi lütfen.

Mrs Watson: Watson.
Bayan Watson: Watson.

Assistant: Right. If you’d like to go trough, Lesley will take your coat and give you a shampoo.
Eleman: Tamam. Düz giderseniz Lesley, paltonuzu alıp saçınızı şampuanlayacak.

Mrs Watson: Thanks.
Bayan Watson: Teşekkürler.

Lesley: Hello. Let me take your coat.
Lesley: Merhaba. Paltonuzu alayım.

Mrs Watson: Thanks.
Bayan Watson: Teşekkürler.

Lesley: Like to take a seat by the basin? Tell me if it’s too hot, won’t you?
Lesley: Lavabonun yanına oturur musunuz? Çok sıcak olursa söyleyin, olur mu?

(a little later)
(biraz sonra)

Lesley: I’ll just put some conditioner on, and we’ll leave it for a bit, OK?
Lesley: Saçınıza biraz hazırlayıcı krem süreceğim ve sonra biraz kalacak, tamam mı?

(a little later)
(biraz sonra)

Lesley: I’ll rinse it off for you now.
Lesley: Saçınızı şimdi durulayacağım.

Lesley: Now, if you’d like to take a seat over there by the mirror. Mario will be with you in a moment. Like a cup of coffee or tea while you’re waiting?
Lesley: Şimdi, eğer aynanın yanında oturursanız Mario birazdan sizinle olacak. Beklerken bir fincan kahve veya çay alır mıydınız?

Mrs Watson: Thanks, no.
Bayan Watson: Teşekkürler, hayır.

Mario: Hello again Mrs Watson. How are you?
Mario: Tekrar merhaba Bayan Watson. Nasılsınız?

Mrs Watson: Very well thanks and you? Did you have a good holiday?
Bayan Watson: Çok iyiyim teşekkürler, ya sen? Tatilin iyi geçti mi?

Mario: Thank you it was absolutely marvellous, perfect weather the whole two weeks! If only English climate was like that! Anyway, you’d like the same style again, right?
Mario: Teşekkür ederim, tamamiyle olağanüstüydü, iki hafta boyunca muhteşem hava! Keşke İngiliz iklimi öyle olsa! Her neyse, tekrar aynı stili istiyorsunuz, öyle mi?

Mrs Watson: Please.
Bayan Watson: Lütfen.

Mario: So, just cutting it back into shape.
Mario: Öyleyse sadece şekline göre kesim.

Mrs Watson: That’s right, perhaps just a little shorter on the front this time?
Bayan Watson: Bu doğru, galiba bu sefer önden birazcık daha kısa?

Mario: I’ll see what I can do. If you could just lean back a little.....
Mario: Ne yapabileceğime bir bakayım. Eğer birazcık arkaya yaslanırsanız....

Tüm diğer konularımızı  İngilizce Konu Listesi  sayfamızda bulabilirsiniz.

Faydalı olabilecek diğer bazı konu başlıklarımız

Present Continuous Tense

Future Tense

İngilizce Deyimler